30 Kasım 2013 Cumartesi

ANTAKYA - Gezi Yazı Dizisi # 4

Antakya, en güzel yemekleri yediğimiz yer olarak hafızalarımızda ömür boyunca saklanacak. Karı koca yemek düşkünü olunca, hafızalarımızı bu konular meşgul ediyor.

* Üzerinde dumanı tüten çıtır çıtır pideler


* Yöresel lezzetlerle dolup taşan bir sofra


* Muhteşem kebap


* Hayatımızda yediğimiz, yiyeceğimiz en güzel künefe. Bir de ben künefe sevmem...



ST PIERRE KİLİSESİ

Bahçesinde zeytin ağaçları, mis gibi havası ve eski dönemlerde Hristiyanların gizli toplanmak zorunda olmaları sebebiyle dağlık alanda kayaların içlerine oyulmuş kilisenin yosunlu duvarlarının tadına doyamadık.


















ŞELALE VADİSİ

Şişen göbeklerimizden önümüzü görmeye çalışarak bir vadiye indik. Adı üzerinde Şelale Vadisi, şelaleler var içerisinde dediler. Bize bu açıklamayı yapan kişiyi gözlerinden öperiz.

Bir vadide toplanmış irili ufaklı (çoğunlukla ufaklı ve çok ufaklı) şelaleler var. Bol nemli, yazın serinlemek için daha keyifli olabilecek, ormanın ortasında bir yer. Bölgedekiler hiç durur mu, her köşeye küçük dükkanlar ve restoranlar açmışlar.  

















Hiç yorum yok: